Tıbbi adıyla osteoporoz, kemiklerin daha kırılgan ve hassas hale geldiği bir hastalıktır. Bu durum, özellikle yaşlı bireylerde sık görülür ve kırık riskini artırır. Kemik erimesi hastalığı, çoğunlukla belirti vermeden ilerler. Bu nedenle “sessiz hastalık” olarak da bilinir. Genellikle bir kemik kırılması meydana geldiğinde fark edilir.
Kemik Erimesi Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Kemik erimesi, belirgin bir belirti göstermeden ilerler. Bu nedenle “sessiz hastalık” olarak adlandırılır. Çoğu kişi, kemik erimesi olduğunu ancak bir kırık yaşadıktan sonra öğrenir. Bununla birlikte, ilerleyen dönemlerde bazı belirtiler kendini gösterebilir. Bu belirtileri erken fark etmek, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için önemlidir.
Kemik erimesi hastalarında en sık görülen belirtilerden biri, sırt veya bel bölgesinde hissedilen ağrıdır. Bu ağrılar genellikle omurlardaki mikro kırıklardan kaynaklanır. Omurga kemiklerinin zayıflamasıyla birlikte omurlarda çökme meydana gelebilir. Bu da şiddetli ağrılara neden olabilir.
Kemik yoğunluğunun azalması ve omurgadaki deformasyonlar nedeniyle boy kısalması yaşanır. Osteoporozu olan bireylerin boyu, yıllar içinde birkaç santimetre kadar kısalabilir.
Omurların zayıflaması ve çökmesi, kambur duruşun oluşmasına yol açabilir. Özellikle ileri yaşta görülen bu durum, omurganın doğal yapısının bozulması sonucu ortaya çıkar.
Osteoporozun en ciddi belirtisi, kemiklerin kolayca kırılmasıdır. Hafif bir çarpma, düşme veya burkulma gibi durumlarda bile kalça, bilek, kaburga veya omurga kırıkları oluşabilir.
Kemiklerdeki zayıflık, genel güçsüzlük hissine ve hareket kabiliyetinde azalmaya neden olur. Günlük aktivitelerde zorluk yaşanabilir.
Kemik erimesi hastalığı belirtileri fark edildiğinde bir doktora başvurulmalıdır. Gerekli testler yaptırılmalıdır. Erken teşhisle tedavi süreci daha etkili hale gelebilir.
Kemik Erimesi Hastalığı Neden Olur?
Kemik erimesi hastalığı, kemik yoğunluğunun azalması ve kemik dokusunun zayıflamasıyla ortaya çıkan hastalıktır. Bu durum, çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Genellikle yaşlanma süreciyle ilişkilendirilir.
Kemik erimesinin en önemli nedenlerinden biri yaşlanmadır. Yaş ilerledikçe, vücuttaki kemik yapımı yavaşlar ve kemik yıkımı hızlanır. Özellikle 30 yaşından sonra, kemik yoğunluğu doğal bir şekilde azalmaya başlar.
Hormonal değişiklikler, özellikle kadınlarda kemik erimesinin başlıca nedenidir. Menopoz sonrası östrojen hormonunun seviyesindeki düşüş, kemik kaybını hızlandırır. Yaşla birlikte azalan testosteron seviyeleri kemik sağlığını olumsuz etkiler.
Kemiklerin sağlıklı kalması için kalsiyum ve D vitamini hayati öneme sahiptir. Kalsiyum eksikliği, kemiklerin zayıflamasına yol açar. D vitamini eksikliği vücudun kalsiyumu yeterince emememesine neden olur.
Fiziksel aktivitenin az olduğu hareketsiz bir yaşam tarzı, kemiklerin güçsüzleşmesine neden olur. Düzenli egzersiz yapmamak, özellikle ağırlık taşıma egzersizlerinden kaçınmak, kemik erimesi riskini artırır.
Ailede osteoporoz geçmişi olan bireylerde hastalığın görülme riski daha yüksektir. Genetik faktörler kemik yoğunluğunu doğrudan etkileyebilir.
Sigara kullanımı, alkol tüketimi, aşırı kafein alımı ve bazı kronik hastalıklar da kemik erimesine neden olabilir.
Yol açan nedenlerden haberdar olmak, riski azaltmak ve önlem almak için önemlidir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek kemik kaybını önlemek mümkündür.
Kemik Erimesi Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Kemik erimesi hastalığı, tamamen tedavi edilmesi zor bir hastalıktır. Ancak, ilerlemesini durdurmak veya yavaşlatmak için birçok etkili yöntem bulunmaktadır. Tedavinin amacı, kemik kaybını azaltmak, kemik yoğunluğunu artırmak ve kırık riskini en aza indirmektir.
Kemik sağlığını desteklemek için kalsiyum ve D vitamini açısından zengin bir diyet önemlidir. Kalsiyumdan zengin besinler arasında süt, yoğurt, peynir, yeşil yapraklı sebzeler ve badem bulunur. D vitamini için ise güneş ışığına maruz kalmak ve somon, ton balığı gibi gıdalar tüketmek önerilir.
Düzenli fiziksel aktivite, kemik erimesi tedavisinin temel bir parçasıdır. Özellikle ağırlık taşıma egzersizleri (yürüyüş, koşu, dans) ve direnç egzersizleri kemik yoğunluğunu artırabilir.
İlerlemesini durdurmak ve yeni kemik oluşumunu teşvik etmek için ilaç tedavisi yapılabilir. Bu ilaçlar, kemik yıkımını azaltmayı, kemik yoğunluğunu artırmayı ve kırık riskini en aza indirmeyi hedefler. Doktorun önerdiği ilaç tedavisine düzenli uyum sağlanması tedavinin başarısı için çok önemlidir.
Sigara ve alkol kullanımı, kemik sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu alışkanlıkların bırakılması, tedaviyi destekler. Ayrıca düşmeleri önlemek için evde güvenlik önlemleri alınmalıdır.
Doktor kontrolünde yapılan kemik yoğunluğu ölçümleri, tedavinin etkinliğini değerlendirmek için önemlidir.
Kemik erimesi hastalığı için yönelik tedaviye erken başlanması hastalığın etkilerini hafifletmek açısından büyük önem taşır. Erken tedavi, aynı zamanda yaşam kalitesini artırmaya da yardımcı olur.


